Kitap Yorumu: Son Ada || Zülfü Livaneli

Kasım 07, 2016

Merhaba... :) Veee beni son zamanlarda en çok etkileyen, düşündüren ve sorgulatan bir kitabı bitirdim. Sonunda da çok duygusallaştım, çok üzüldüm... Zülfü Livaneli'den 'Son Ada' isimli kitap. Başlarda diline pek alışamadım ve kitabı bırakmak istedim ama sonrasında kitabın ritmine uyum sağladım.


Kitapta ütopik, şirin mi şirin bir ada var. Bu ada, denizin ortasından her şeyden ve herkesten çok uzakta cennet gibi bir yer. Adada kırk ev var ve bütün ev sahipleri asıl isimleriyle değil kapı numaralarıyla anılıyorlar. İnsanlar bu adada çok rahat. Ne bir kaygıları var ne de geçim sıkıntıları. Geçimlerini her yıl ormandaki çam ağaçlarını toplayıp satıp bölüşerek geçiniyorlar. Her şey ortaklaşa yapılıyor bu adada. Kimse kimseden üstün değil.

Aslında bu adayı ilk başta bir adam satın almış ve buraya ev yaptırıp yerleşmiş. Sonrasında ise yakınlarını da adaya davet ediyor ve böylece kırk eve ulaşıyorlar. Sonrasında ise adaya daha fazla kişiyi almak istemiyorlar. Yani adanın mülkiyet hakkına sahip olan asıl kişi bile kendini diğerlerinden üstün tutmuyor, herkesle aynı şekilde yaşıyor. Buradaki insanlar birbirleriyle kardeş dost gibi ama adaya bir gün öyle biri geliyor ki bütün her şey alt üst oluyor. Adaya gelen kişi darbeci bir başkan. Adaya ilk adımını attığından beri demokrasiyi savunsa da diktatörlüğün bütün kurallarını, bütün oyunlarını adada uygulamaya başlıyor.

Adadaki insanlar başkana ilk tavizi verdikten sonra başkan daha fazlasını yapmaya başlıyor. Başkan ilk olarak adamlarına adadaki ağaçlara şekil verdiriyor ardından kafayı adanın asıl sahibi olarak bahsedilen martılara takıyor. Zaten başkan martılara taktıktan sonra adanın huzurunun bir daha gelmeyeceğini fark ettim.

Livaneli, baştan sona alegorik bir eser yazmış. Kitapları olayları anlatan kişi, defalarca kendisinin yazar olmadığını yazarın bir arkadaşı olduğunu belirtiyor. Anlatıcı siyasetten uzak, insanları sadece iyi- kötü olarak değerlendiren bir kişi. Bir de anlatıcının bir sevgilisi var. Bu kadın başkanın yaptığı kötü olaylara karşı geliyor. Böyle davranmasının nedeni olarak ise olaylar karşısında sesini çıkarması gerektiğini yoksa huzursuz olacağını söylüyor. Yazar ise bilgili, görmüş geçirmiş, halkın aydın kesiminden biri. Yazar daha başkanın adaya geleceğini duyduğu anda huzursuz olup gelecekteki olayları seziyor. Adadaki diğer kişiler ise halkı betimliyor. Bu kişilerin beyinleri uyuşmuş sağlıklı düşünemiyorlar. Karşılarındaki olaylara ve kişilerin tutumlarına karşı düşünceleri değişiyor. Bir gün bir şeyi savunuyorlarsa ertesi gün tam aksini savunuyorlar. Başkan da bunu bildiğinden bildiği bütün oyunları oynuyor.

Kitabın sonu beni çok etkiledi. Her şeye göz yumuyoruz ya da dünyaya at gözlükleriyle bakıyoruz. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz. Etrafımızda ölenler oluyor unutuyoruz. Ama silahın ucu bize yöneldiğinde ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Bu kitapta başkan kararları alırken hep demokratik davrandığını iddia ediyor. Sonrasında ise bütün felaketlerin sorumlusunun oy verenler olduğunu söylüyor. Mesela kitapta ilk olayda başkan ilk önce yapılması isteneni söylüyor ve oy birliğiyle karar alınacağını belirtiyor. Herkes başkanın istediği şeye karşı çıkınca insanların gözünü evlerinden atılmakla, evsiz kalmakla tehdit ediyor. Sonrasında ise adanın geleceğinin çok iyi olacağını, adada yaşayan halkın çok zengin olacağını söyleyerek kandırıyor.

Hiç düşündük mü, gerçekten her zaman çoğunluğun kararları mı doğru?

Kısa bir kitap ama Livaneli'nin anlatmak istedikleri o kadar yoğun ki ne yazsam sayfalarda sürecek ve hep bir şeyler eksik kalacak. Ben bu kitabı sizin de okumanızı istiyorum. Belki sizin fikirleriniz benimkinden çok daha değişik olabilir. Gerçekten okumanız gereken bir kitap. Kendinize iyi bakın. :)

Kitap Adı: Son Ada
Yazarı: Zülfü Livaneli
Yayınevi: Remzi Kitabevi 
Baskı Yılı: 5. Basım- Ekim 2008
Sayfa Sayısı: 183 sayfa

Bunları Beğenebilirsiniz

10 yorum

  1. ayrıca takibe aldım sizi :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim ☺blogunuz varsa ben de sizi takip edeyim

    YanıtlaSil
  3. Hatta buldum bile ☺deepton linkinden girince izle butonunu bulamamıştm şmdi buldum

    YanıtlaSil
  4. İlginç sanki çok tanıdık bir hikaye gibi geldi nedense 😊. Merhaba Tuğba hanım bloğumu ziyaret etmişsiniz ne iyi etmişsiniz teşekkür ederim. İadeyi ziyarete geldim. Zülfü Livaneli'ni severim kendine özgü bir dili vardır paylaşım için teşekkürler 😊. sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ☺evet hatırlıyorum yine beklerim

      Sil
  5. Okudum bu kitabı. Gerçekten tavsiye ederim ben de :) Güzel paylaşım olmuş. Sevgiler,

    YanıtlaSil
  6. Ben de dün tam idefix'te bu kitabı görmüştüm keşke alsaymışım güzel bir konusu varmış. Bir dahaki alışverişe artık :) Aslında "Serenad" isimli kitabını merak ediyorum.

    Takipteyim, bloglarıma bekleriz.

    kozmetik, kişisel bakım;
    http://makyajbox.blogspot.com.tr/

    Kızımla kitaplarımız, etkinliklerimiz, faydalı bilgiler, oyuncaklarımız;
    http://berilcimcime.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba ☺ben de okuduktan sonra kitabı hemen 5 TL'ye sattım. Okuduğum kitapları elimde tutmak yerine yeni kitap alıyorum. ☺ Hemen bloglarınıza bakıp takip ediyorum bu aralar yeni gruplar keşfetmeyi seviyorum. ☺Kendinize iyi bakın sevgilerimle.

      Sil