Nadia ile Zana, İngiliz bir anne ile Yemenli bir babanın kızlarıdır. Birmingham’da yaşamaktadırlar. Burada İngilizler gibi büyüyüp yetişen kızlar, Yemen kültürüne dair hiçbir şey bilmemekte ve zaten Yemen’e de gitmemektedirler.

Kendilerine karşı daima sert ve soğuk olan babaları bir gün kızları yanına çağırır ve Yemen’e beraber tatile gideceklerini söyler. Kızlar inanılmaz mutludur çünkü Yemen’de ata binmeyi öğrenecekler, harika sahillerde denize girecekler ve deve yarışlarını izleyeceklerdir. Sabırsız bir şekilde yola çıktıklarında babalarının onlar için düşündüğü şeyden habersizlerdir.

Yemen’e vardıklarında ve upuzun yollar sonucunda Mokbana bölgesindeki kabile köylerinden birinde bulurlar kendilerini. Aslında Yemen’e tatile gelmemişler, bu kabile köylerinden iki delikanlıyla evlendirilmişlerdir. Bundan ne kendilerinin ne de annelerinin haberi yoktur. Eski zamanlardan kalma anlayışla yaşayan bu insanlarla anlaşmalarına imkan yoktur. Elektrik yoktur, sular kuyulardan alınıyordur ve ataerkil sistemin en hat safhaya ulaştığı bu yerde ne yapacaklarını bilemezler.

Nadia buradan kurtulmak ve kardeşini de kurtarmak için yılmaz bir çabaya girer. Yemen’de Nadia İngiltere’de anneleri uzun sürecek bir savaşa girmişlerdir. Bu tarz erkek hegemonyasında yaşanan olayları konu alan kitaplarla kıyaslayacak olduğumuzda 5 üzerinden 3.5 gibi bir puanı hak edeceğini düşünüyorum. 

Kitap Bilgileri

Yazarı: Zana Muhsen

Çevirmen: Funda Payzın

Yayınevi: Sonsuz

Sayfa Sayısı: 336

Baskı Yılı: 2014