Keder, dedesi Hamdullah Bey’in öldüğü gün, iki kız çocuğunun ardından dünyaya gözlerini açtı. Babası Servet, hem babasının öldüğü günde doğduğu için hem de iki kızdan sonra yine bir kız bebeği kucağına aldığı için Keder’e öfkeliydi. Bundandır ki minik bebeğin adını Keder koydu. Halbuki Hamdullah Bey’in ölümünden de kız olmasından da Keder sorumlu değildi. Ablaları Hacer ve Gülistan kadar sevilmeyen Keder, kardeşi Hamdullah dünyaya geldiğinde iyice eziyet görmeye başladı.

            Salih Bey’in oğlu İsmail askerden döndüğünde, Keder henüz çocuk yaştayken, İsmail’le Keder’i evlendirdiler. Kayınpederi Salih Bey’i babasından öte gördü Keder. Kayınvalidesi diğer gelinlerinden ayırmadı. Onlar Keder’i bu kadar sevmesine rağmen İsmail hep hoyrat davrandı. Kısa aralıklarla iki oğlu oldu Keder’in: Nusret ve Nevzat.

            İsmail, maddiyatçı bir adamdı. Kendisinin ağabeylerinin yanında ezildiğini düşünür, hak ettiği saygıyı görmediğine inanırdı. Bundandır ki aklı hep para birleştirip İstanbul’a gitmekteydi. Bir gün Keder’le beraber Keder’in İstanbul’da evli olan ablası Gülistan’ı ziyarete gittiler. Hiç kimseye haber vermeden denkleştirdiği paralarla buradan ev aldı İsmail. Babası Salih Bey ölünce de mirastan payını aldı, ailesini toparladı ve İstanbul’a göçtü. Keder’e bu durum çok zor gelse de İsmail fikrini almamıştı.

İstanbul’da İsmail, hiçbir kardeşiyle konuşmaz oldu. Parasıyla kahvehane açtı. Ablası Gülistan’dan da uzak olan Keder’cik ise evde sıkıntıdan patlıyordu. Ta ki komşusu Fidan Abla’yla tanışana kadar.  Kendi ablasına da gönlünce gidemeyen Keder’in ailesi gibi olmuştu Fidan Abla. İstanbul’a taşındıktan bir süre sonra Keder bir kız bebek dünyaya getirdi. Adını Pembe koydular. Minicik burnu ağzıyla Keder’in de Fidan’ın da gözbebeği oldu Pembe. Ardından bir erkek bebek daha doğurdu Keder. Onun da adı Yusuf oldu. Nusret ve Nevzat sanki İsmail’in Pembe ile Yusuf’ta Keder’in çocuklarıydı. Bu iki çocuğuna çok bağlandı Keder. Çocuklar da birbirlerine. Ta ki Pembe evlilik yaşına gelene kadar…

İsmail’in bir müşterisi Pembe’yi çok beğenir ve İsmail’den ister. İsmail’de varlıklı oldukları için Pembe’yi verir ancak Pembe gönlünü başkasına kaptırır. Kaçarak sevdiceğiyle evlenir.  Resmi nikahı bile olmayan Pembe kayınvalidesinden de işkence görür. Oğlu olmasına rağmen değer görmez. Kocası da başka kadına resmi nikah kıyınca baba evine geri döner Pembe. İsmail ne yapacağını bilemez. Ancak aklındaki gerçekleşecek olursa bu işi anca Pembe’nin biricik kardeşi Yusuf yapacaktır…