Yutturmaca/ Rasim Açba Kitap İncelemesi

Haziran 13, 2016

Merhabalar... Yeni bir kitap incelemesiyle karşınızdayım. :)


Bu kitabı okumadan önce çok merak ediyordum. Bunun nedeni ise kitabın kapağındaki yazı ve arka kapak yazısı. 

Ön Kapak Yazısı:
"Farkında olmadan dünyanın en tehlikeli adamına dönüştüğünüzü öğrenirseniz ne yaparsınız?"
Arka Kapak Yazısı:

 Rasim Açba çarpıcı bir ilk romanla okurlarına merhaba diyor. Yutturmaca, Demir adlı iri yarı, esmer ve yüreği taptaze bir köylünün günün birinde tarihin en büyük komplo teorilerinden birinin baş oyuncusu olduğunu öğrenmesinin heyecan dolu, yer yer yürek burkan ve her zaman için yüksek tempolu hikayesini anlatıyor. Uygarlığın geleceğini gönülsüzce elinde tutan bu genç adam, ona zoraki bir şekilde verilen bu rolü nasıl geri çevirecek? Aktör olmayan bir aktörün, kahraman olmayan bir kahramanın ve gerçekte olmayan bir insanın hikayesini okuyacaksınız bu sürükleyici romanda.

Böyle bir yazıyı okuduğumda çok heyecanlı ve aksiyonlu bir kitap olduğunu düşündüm ve kitabı hemen okumaya başladım.

Kitabın ilk bölümünü okurken 'tam istediğim bir kitapmış' diye düşündüm. Çünkü olaylar ilk dakikada bile çok heyecanlı bir biçimde ilerliyordu ve yazarın dili de oldukça akıcıydı.


Kısaca ilk bölümden bahsetmem gerekirse iki çocuklu bir aile 'Silver City' isimli bir yere yolculuğa çıkıyorlar. Ancak o yere vardıklarında bütün kasabadaki insanların ölmüş olduğunu görüyorlar. Buraya kadar hikaye çok güzel. Ancak burdan sonrası için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.


Kitabın devamında farklı yer, olaylar ve kişiler yer alıyor. Kitaptaki bütün olaylar kitabın sonuna geldiğinizde tek bir kişiye bağlanıyor. Bu kişi de Demir. Bu  karakterimiz kırklı yaşlarda, üç çocuk babası bir köylü adam. Kitaplarda pek çok olay anlatılıyor ve Demir o kadar önemli bir karakter olmasına rağmen bütün bu olaylarda ismi neredeyse hiç geçmiyor. Hiç değilse az çok Demir'in duyguları ön plana çıksaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Demir adlı karakterin kitapta tek önemli rolü depo görevlisi olarak bir işe başvurması ve oradaki kişilerin Demir'i reklam oyuncusu olarak işe almaları oluyor.

Kitabı zar zor okuduğumu söyleyebilirim. Defalarca kitabı okumaktan vazgeçtim. Sonra tekrar kitabı okumaya devam etmeye çalıştım (sırf kitabı yorumlamak için).

Ama öyle bir şey ki bu kadar sinir olduğum bir kitap son otuz- kırk sayfada heyecanı yükseltti ve sakın bu kitap bitmesin dedim. Kitabın sonu ise belirsizlikler içinde bitti (Devamı yazılmak istense yazılır ve ben bu merakla kesin alıp okurum).

Kitabı bitirdikten sonra her şeye rağmen iyi ki okumuşum diyebildim. Eğer kitabı okumaya devam etmeseydim, kitabın devamını merak etmezdim ama son sayfaları çok beğendim.

Kitabı sevmememin sebeplerinden birisi yazarın sürekli olayların arasına girip yorumlarda bulunması ve sürekli kendi fikirlerini anlatması oldu. Bu şekilde kitaba ısınsam bile çok geçmeden kitaptan soğumaya devam ettim.
Ayrıca komplo teorileri ve siyaset de pek ilgimi çekmiyor...
Şunu söyleyebilirim yazarın kitapta saptadığı fikirleri beğendim. Hatta birçok yerde altını çizdim ve bunları yazımda paylaşıyorum. :)
Son olarak şunu söyleyebilirim ben bu kitabı zar zor okudum. Son sayfalara kadar bir türlü ısınmasam da son otuz sayfada falan kitaba bağlandım. Bu kitabı size önerip önermemekte kararsızım ama bence kitabın sonundaki şok edici olay için bile bu kitap okunmaya değer... Kitabın ismi olan 'Yutturmaca' gerçekten kitabın konusu olarak ele alınabilir. İnsanlar olaylara, haberlere ya da duydukları sözlere bakarak bir konu hakkında aldanabiliyor. Ancak her zaman görünen gerçek olmayabiliyor. Kitapta bu düşünce okuyucuya çok güzel aktarılmıştı.

Yayınevi: Cinius
Sayfa Sayısı: 192
Baskı Yılı: Şubat 2008

Verdiğim Puan: 2


Bunları Beğenebilirsiniz

0 yorum