Kitap iki bölüme ayrılmış. Ölü Zaman Gezginleri ve Yoklar Fısıltısı. İki bölümde de sekizer hikaye yer alıyor.
Hikayelerin kurgulanma şeklini, içindeki kişileri çok beğendim. Yazar öyle bir yazar anlatıyor ki hayal mi gerçek mi yaşanmış mı yaşanmamış mı anlamıyorsunuz... Siz de bu tarzı seviyorsanız 'Ölü Zaman Gezginleri' kitabını okumayı tercih edebilirsiniz. Bence pişman olmayacaksınız.
Kitap bence sessiz sakin bir ortamda dinlenik kafayla okunmalı. Çünkü kitapta sıradışı olaylar olduğu gibi cümleleri de sıradışı. Son olarak Hasan Ali Toptaş'ın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım...
Şimdi kitaptan alıntılara geçelim...
Bir kent terk edilirken sigara içilir sayın yolcular.
Gözlerinin kandili körelmiş ama, kulakları dipsiz kuyular gibi derinmiş hala.
Gitmek fiilinin altını çift çizgisiyle en güzel trenler çizebilirmiş ona göre.
Kafasının içinde beyin diye yüz elli gram kıyma taşıyordu bu kız.
Şimdi sen bu satırların sonuna geldiğinde, hiç kuşkusuz beni tanımak için ne kahkahalardan yola çıkacaksın, ne de hıçkırıklardan. YALNIZLIĞIMA DAMLAYAN ŞARAP LEKESİ YETECEK SANA...
Kapıyı açarken dünyanın kapılarını düşünsen ve nedir desen kapı?
Sayfa Sayısı: 137
Baskı Yılı: 2009
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Verdiğim Puan: 3